"Pilot" / 5.Sayfa

Çok Yüksek Trigliserid Seviyeleri İçin İcosapent Etil Tedavisi: Çin'de 12 Haftalık, Çok Merkezli, Plasebo Kontrollü, Randomize, Çift Kör, Faz III Klinik Çalışma

Bu makalede, kardiyovasküler hastalığı olan bireylerde trigliserid seviyelerini düşürmek için IPE (Vascepa®) adlı bir ilacın kullanımı tartışılmaktadır. Trigliserid açısından zengin lipoproteinler (TGRL’ler), kalp hastalığının gelişimiyle ilişkilidir ve yüksek trigliserid seviyeleri pankreatite de yol açabilir. Bu çalışma, Çinli bir popülasyonda IPE’nin trigliserid seviyelerini azaltmadaki etkinliğini belirlemeyi amaçlamaktadır.

 

Sonuçlar, günlük 4 gram dozunda alınan IPE’nin, başlangıç seviyelerine göre trigliserid seviyelerini %28.4 azalttığını ve plaseboya göre %19.9 azalttığını göstermiştir. Günlük 2 gram dozunda alınan daha düşük bir doz da trigliseridlerde bazı azalmaları göstermiştir, ancak istatistiksel olarak önemli derecede değil. IPE, genellikle diğer benzer ilaçlarda görülen LDL kolesterol seviyelerini artırmamıştır.

 

Çalışma, IPE’nin iyi tolere edildiğini ve kullanımının güvenli olduğunu doğrulamıştır. Bununla birlikte, çalışma, EPA adı verilen belirli bir yağ asidi seviyelerini ölçmemiştir ve IPE’nin kardiyovasküler olaylar üzerindeki uzun vadeli etkilerini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ayrıca, IPE’yi diğer yağ asitleriyle karşılaştırmamıştır, bu yüzden etkinliklerindeki farkları keşfetmek için ilave çalışmalara ihtiyaç vardır.

 

Özet olarak, çalışma, Çinli kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda trigliserid seviyelerini azaltmada IPE’nin etkili olduğunu göstermiştir. LDL kolesterol seviyelerini artırmayan güvenli bir tedavi seçeneğidir. Uzun vadeli faydaları anlamak ve IPE’yi diğer tedavilerle karşılaştırmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Hazırlayan: Oğuzalp Atalay


(Wang Z, Zhang X, Qu Y, Zhang S, Chen Y, Chen X, Qi X, Liu P, Liu S, Jiang S, Man R, He L, Wu L, Li Z, Shang Y, Qiu Z, Liu F, Xu C, Lai C, Ge J. Icosapent ethyl therapy for very high triglyceride levels: a 12-week, multi-center, placebo-controlled, randomized, double-blinded, phase III clinical trial in China. Lipids Health Dis. 2023 Jun 10;22(1):71. doi: 10.1186/s12944-023-01838-8. PMID: 37301827; PMCID: PMC10257163.)

Acil Travma Cerrahisi Uygulanan Hastalarda Deksmedetomidinin Travma Sonrası Stres Bozukluğu Üzerine Etkisi: Randomize Bir Klinik Çalışma

Bu çalışma, acil cerrahi geçiren hastalarda posttravmatik stres bozukluğu (PTSD) üzerinde dexmedetomidin adlı bir ilacın etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Analiz için toplam 310 hasta dahil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı: bir grup dexmedetomidin aldı, diğer grup ise plasebo aldı. Cerrahi sonrası bir ay sonra, PTSD görülme oranı dexmedetomidin grubunda kontrol grubuna göre önemli ölçüde düşüktü. Dexmedetomidin grubundaki hastalar ayrıca daha düşük PTSD semptom puanlarına sahipti. Bulgular, dexmedetomidin’in cerrahi geçiren travma hastalarında PTSD görülme oranını azaltabileceğini göstermektedir.

Hazırlayan:Şevval Kurnaz 

(Yu Y, Li Y, Han D, Gong C, Wang L, Li B, Yao R, Zhu Y. Effect of Dexmedetomidine on Posttraumatic Stress Disorder in Patients Undergoing Emergency Trauma Surgery: A Randomized Clinical Trial. JAMA Netw Open. 2023 Jun 1;6(6):e2318611. doi: 10.1001/jamanetworkopen.2023.18611. PMID: 37326991; PMCID: PMC10276303.)

Yatma Zamanı Diüretiklerinin Tolere Edilebilirliği: Prospektif Bir Kohort Analizi

Bu çalışma, hipertansiyon hastalarında idrar söktürücü ilaçların yatarken alınmasının gece idrara çıkma (nocturia) sıklığını artırıp artırmadığını ve tolere edilebilirliğini araştırdı. Çalışmaya, sabah saatlerinde alınan antihipertansif ilaçları yatarken alınacak şekilde değiştirilen 552 hipertansiyon hastası katıldı. Bunların 203’ü idrar söktürücü kullanırken 349’u idrar söktürücü olmayan ilaçları kullanmaktaydı. 6 ay sonra, idrar söktürücü kullanan hastaların yatarken ilaç alımına uyumu daha düşük bulundu ve nocturia durumunu daha önemli bir yük olarak bildirdiler. Ayrıca, gece idrara çıkma sıklığı da artmıştı. Ancak, katılımcıların sadece küçük bir yüzdesi nocturianın önemli bir yük olduğunu belirtti. Genel olarak, idrar söktürücülerin yatarken alınması, çoğu hipertansiyon hastası için uygundu ve klinik olarak gerekli olduğunda düşünülebilir.

Hazırlayan: Elif Özge İNAN


(Garrison SR, Kelmer M, Korownyk T, Kolber MR, Allan GM, Bakal J, Singer A, Katz A, Mcalister F, Padwal RS, Lewanczuk R, Hill MD, McGrail K, O’Neill B, Greiver M, Manca DP, Mangin D, Wong ST, Kirkwood JEM, McCormack JP, Yeung JMS, Green L. Tolerability of bedtime diuretics: a prospective cohort analysis. BMJ Open. 2023 Jun 6;13(6):e068188. doi: 10.1136/bmjopen-2022-068188. PMID: 37280022; PMCID: PMC10255011.)

Zihinsel İmgelem İle İklim Değişikliğiyle İlgili Risklerin Duygulanım Yüklü Algısı Arasında Nedensel Bir Bağlantı

Bu çalışmada, önceki çalışmalar risk algısında duygunun önemini ve zihinsel imajinasyonun duygu oluşumundaki rolünü ortaya koymuştur. Bu çalışmada, zihinsel imajinasyon, duygu ve risk algısı arasındaki nedensel ilişkiyi sistematik olarak araştırmaktayız ve zihinsel imajinasyon seviyesini üç düzeyde (yani artırılmış, spontane veya engellenmiş) değiştiriyoruz. İklim değişikliği tarafından oluşturulan olumsuz olayların çevresel riskinin artması ışığında, riski katılımcıların iklim değişikliği risk algısı olarak operasyonel hale getiriyoruz. Çevrimiçi olarak 1055 katılımcı toplandı ve zihinsel imajinasyonun üç seviyesinden birine rastgele olarak atandılar. Tahmin edildiği gibi, zihinsel imajinasyon seviyesi ile duygusal deneyim ve iklim değişikliği risk algısı arasında neden-sonuç ilişkisi bulundu ve artırılmış zihinsel imajinasyon, olumlu duygu değerinde daha büyük bir azalmaya ve iklim değişikliği risk algısında daha büyük bir artışa neden oldu. Araştırmacılar, zihinsel imajinasyonun, çevresel risk olaylarına benzer bir algısal deneyim yaratarak riskle ilişkili negatif duyguları artırmada rol oynadığını savunmaktadır.

 

Hazırlayan: Elif Özge İNAN


(Karlsson H, Asutay E, Västfjäll D. A causal link between mental imagery and affect-laden perception of climate change related risks. Sci Rep. 2023 Jun 21;13(1):10081. doi: 10.1038/s41598-023-37195-w. PMID: 37344553; PMCID: PMC10284903.)

Sitokin Kaynaklı Öldürücü Hücre Tedavisi Özofagus Kanserinde Tek Başına Kemoterapiden Daha Üstündür

Bu çalışma, özofagus kanserinin (EK) tedavisinde sitokin indükleyici öldürücü (CIK) hücrelerinin etkinliğini ve güvenilirliğini dendritik hücreler (DC) ile ko-kültüre edilmiş CIK hücreleri (DC-CIK) ile karşılaştırarak araştırmaktadır. Bu amaçla, mevcut meta-analizlerden uygun çalışmalar belirlenmiş ve daha sonra Şubat 2020 ve Temmuz 2021 tarihleri arasında ek denemeler araştırılmıştır. Temel sonuçlar genel sağkalım (OS), objektif yanıt oranı (ORR) ve hastalık kontrol oranı (DCR) üzerine odaklanırken, ikincil sonuçlar yaşam kalitesi iyileşme oranı (QLIR) ve advers olaylar (AE) içermektedir. 12 çalışma üzerinden yapılan ağ meta-analizi sonuçları, immünoterapi ile CT’nin genel sağkalım, objektif yanıt oranı, hastalık kontrol oranı ve yaşam kalitesi iyileşme oranında anlamlı bir iyileşme sağladığını göstermektedir. DC-CIK+CT tedavisi, CT’ye kıyasla lökopeni riskini azaltmıştır. CIK-CT ve DC-CIK+CT arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Bu çalışma, CIK hücre tedavisinin CT’ye kıyasla üstünlüğünü desteklemektedir, ancak CIK-CT ve DC-CIK+CT’nin karşılaştırılması doğrudan kanıtlara dayanmayan bulgulardır, bu nedenle CIK-CT ve DC-CIK+CT’nin doğrudan karşılaştırıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır.

 

Hazırlayan: Elif Özge İNAN


(Sun J, Sun Y, Miniderima, Wang X. Cytokine-induced killer cell treatment is superior to chemotherapy alone in esophageal cancer. Pathol Oncol Res. 2023 Jun 5;29:1610710. doi: 10.3389/pore.2023.1610710. PMID: 37342361; PMCID: PMC10277884.)

Baş Ağrısı-Tıp Öğrencilerinin Yaşamında Bir Zorluk: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz​

Bu çalışma, tıp öğrencileri arasında baş ağrısı yaygınlığını küresel ve bölgesel olarak belirlemeyi amaçladı. Araştırmacılar, ilgili çalışmaları kapsamlı bir şekilde araştırdı ve analizlerine 79 çalışmayı dahil etti. Bulgular, baş ağrılarının, belirtilmemiş, migren ve gerilim tipi baş ağrıları şeklinde tıp öğrencileri arasında yaygın olduğunu gösterdi. Baş ağrısı yaygınlığı bölgelere göre farklılık göstermekte olup, gerilim tipi baş ağrıları ve migrenlerin Doğu Akdeniz ve Amerika bölgelerinde daha yaygın olduğu görüldü. Bununla birlikte, bu tür baş ağrıları daha yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerde daha az yaygın görülmektedir.

Çalışma, tıp öğrencileri arasında baş ağrısı yaygınlığının, aynı yaş grubundaki genel nüfusa kıyasla daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Tıp öğrencilerindeki artan stres düzeyi ve iş yükü gibi faktörler bu duruma katkıda bulunabilir. Yetkililerin tıp öğrencilerinin sağlığına öncelik vermesi ve bu sorunları ele alması gerekmektedir.

Hazırlayan: Şevval Kurnaz

(Abtahi SH, Esfahanian F, Akbari M, Roomizadeh P, Neshat S. Headache-a challenge across medical students’ life: a systematic review and meta-analysis. Acta Neurol Belg. 2023 Jun;123(3):785-801. doi: 10.1007/s13760-023-02274-2. Epub 2023 May 4. PMID: 37138039.)

Depresyonun Bilişsel Biyotipi ve Belirtiler, Davranış Ölçümleri, Nöral Devreler ve Diferansiyel Tedavi Sonuçları: Randomize Bir Klinik Çalışmanın Önceden Belirlenmiş İkincil Analizi

Depresyondaki bilişsel eksiklikler, zayıf işlevsel kapasite, frontal nöral devre disfonksiyonu ve geleneksel antidepresanlara daha kötü yanıt ile bağlantılıdır. Bu çalışma, majör depresif bozukluğu (MDB) olan bireylerin nöral devre, semptom, sosyal mesleki işlev ve tedavi sonuç modaliteleri arasında bilişsel bir biyotipini tanımlamayı amaçlamıştır. Yüz sekiz hastayla yapılan randomize bir klinik çalışma, yürütme işlevi ve bilişsel kontrolün yanıt engelleme alanlarında belirgin davranış bozukluğu olan %27’lik bir bilişsel biyotip tanımlamıştır. Bu biyotip, tedavi öncesi depresif semptomların spesifik bir profili, daha kötü psikososyal işlevsellik ve bilişsel kontrol devresinin aktivasyonunun azalması ile karakterize edilmiştir. Pozitif alt grupta remisyon nispeten daha düşüktü ve bilişsel bozukluklar semptom değişiminden bağımsız olarak devam etti.

 

Semptom ve işlevsel değişimin kapsamına özellikle bilişteki değişim aracılık etmiş ancak tersi olmamıştır. Bulgular, farklı nöral korelasyonlara ve standart antidepresanlara zayıf yanıt veren işlevsel bir klinik profile sahip bilişsel bir depresyon biyotipinin varlığına işaret etmektedir.

 

Hazırlayan: Elif Özge İNAN


(Hack LM, Tozzi L, Zenteno S, Olmsted AM, Hilton R, Jubeir J, Korgaonkar MS, Schatzberg AF, Yesavage JA, O’Hara R, Williams LM. A Cognitive Biotype of Depression and Symptoms, Behavior Measures, Neural Circuits, and Differential Treatment Outcomes: A Prespecified Secondary Analysis of a Randomized Clinical Trial. JAMA Netw Open. 2023 Jun 1;6(6):e2318411. doi: 10.1001/jamanetworkopen.2023.18411. PMID: 37318808; PMCID: PMC10273022.)

Sağlık Davranışı Değişikliği için Akıllı Telefon Tabanlı Örtük Teori Müdahalesi: Randomize Deneme

Bu çalışma, artan sağlık teorisini teşvik eden akıllı telefon tabanlı bir müdahalenin günlük yaşamda sağlığı geliştirici davranışların sıklığı üzerindeki etkisini tahmin etmeyi amaçlamıştır. Araştırmaya, 3 hafta boyunca sağlığı geliştirici 10 davranışta bulunduklarını bildiren 149 Alman katılımcı dahil edilmiştir. Çalışma, katılımcıların müdahale materyallerine yanıt verdikten sonra daha güçlü bir artımsal teori bildirdiklerini ve müdahale materyalleri sunulduktan sonra sağlığı geliştirici davranışlara daha sık katıldıklarını bildirdiklerini ortaya koymuştur. Bununla birlikte, müdahale etkisi yalnızca gecikmeli müdahale grubu için anlamlıydı ve erken müdahale grubu için sağlığı geliştirici davranışlarda anlamlı bir artış yoktu. Sonuçlar, sağlık davranışı değişikliğini teşvik etmek için örtük teorilere odaklanan gelecekteki dijital sağlık müdahalelerinin geliştirilmesine rehberlik edebilir.

 

Hazırlayan: Elif Özge İNAN


(Schreiber M, Dohle S. A Smartphone-Based Implicit Theories Intervention for Health Behavior Change: Randomized Trial. JMIR Mhealth Uhealth. 2023 Jun 15;11:e36578. doi: 10.2196/36578. PMID: 37318864.)

Patent Duktus Arteriozuslu Prematüre Bebeklerde Fetal Akciğer Olgunlaşmasının Asetaminofen Etkinliğine Etkisi

Bu çalışma, fetal akciğerin olgunlaşmasının, patent duktus arteriyozus (PDA) olan prematüre bebeklerin asetaminofen tedavisindeki etkinliğine olan etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, fetal akciğer olgunlaşma müdahalelerini asetaminofen tedavisiyle birleştirmenin, fetal akciğer olgunlaşması müdahalesi olmayan tedavi edilmemiş prematüre bebeklere kıyasla daha yüksek PDA kapanma oranlarına ve daha düşük üst gastrointestinal kanama insidansına neden olabileceğini göstermektedir.

 

Hazırlayan: Ceren Sert


(Bai C, Meng F, Wu H, Wu W. Effect of fetal lung maturation on the efficacy of acetaminophen for premature infants with patent ductus arteriosus. Medicine (Baltimore). 2023 Jun 16;102(24):e34011. doi: 10.1097/MD.0000000000034011. PMID: 37327300; PMCID: PMC10270467.)

Oral Kontraseptif Plasebo Kontrollü Bir Denemede Olumsuz Ruh Etkileri İle İlişkili Beyin Bağlantı Değişikliklerinin Üçlü Ağ Modeli

Bu çalışma, kombine oral kontraseptif (KOK) adı verilen belirli bir doğum kontrol hapının ruh hali yan etkileri ile ilişkili beyin bağlantılarını inceledi. Araştırma, daha önce KOK’dan kaynaklanan ruh hali yan etkileri yaşamış kadınları içerdi. Analiz, üç beyin ağı modeli kullanarak yapıldı ve KOK kullanımı sırasında, kendini yansıtma ile ilgili bir ağda (varsayılan mod ağı) artan bağlantılar ve bilişsel kontrol ile ilgili bir ağda (yürütme kontrol ağı) azalan bağlantılar olduğu bulundu. Bulgular ayrıca, belirli bir beyin bölgesinin (dorsal anterior singulat korteks) KOK tedavisi sırasında bu ağlar arasında artan etkileşimi kolaylaştırdığını ortaya koydu. Ruh dengesizliği, duygusal istikrarsızlıkla karakterize edilen, en yaygın KOK kaynaklı semptomdu ve beyin bağlantılarındaki değişikliklerle tutarlı ilişkiler gösterdi. Ruh dengesizliği artışı ile ilişkili bağlantılar KOK tedavisi sırasında daha güçlü bağlantı gösterirken, ruh dengesizliği azalışı ile ilişkili bağlantılar daha zayıf bağlantı gösterdi. Özellikle etkisi en güçlü bağlantılar, katılımcıların tedavi grubunu tesadüften daha iyi tahmin edebildi.

Hazırlayan: Şevval Kurnaz

(Hidalgo-Lopez E, Engman J, Poromaa IS, Gingnell M, Pletzer B. Triple network model of brain connectivity changes related to adverse mood effects in an oral contraceptive placebo-controlled trial. Transl Psychiatry. 2023 Jun 16;13(1):209. doi: 10.1038/s41398-023-02470-x. PMID: 37328507; PMCID: PMC10276024.)