"Sekans" / 5.Sayfa

COVID-19'a Karşı Yapılan Aşılamadan Sonra Tüm Nedenlere Bağlı Ve Kardiyak İlişkili Ölüm Riski: Kendi Kontrollü Vaka Serisi Çalışmalarının Bir Meta-Analizi

Meta-analiz, COVID-19 aşılamanın tüm nedenlere bağlı ve kardiyak ilişkili ölüm riski arasındaki bağı inceledi. Analiz, COVID-19 aşılamanın tüm nedenlere bağlı ölüm riskinde artışla ilişkili olmadığını gösterdi. Bununla birlikte, aşı ile kardiyak ilişkili ölüm arasında küçük ancak istatistiksel olarak anlamlı bir bağlantı gözlendi. Alt grup analizi, erkek cinsiyetini temel bir risk faktörü olarak belirledi.

 

Bu sonuçlar mevcut literatürle uyumludur. Çeşitli çalışmalar, COVID-19 aşısının daha geniş popülasyonlarda tüm nedenlere bağlı ölüm riskini artırmadığını gösterdi. Bazı çalışmalar, aşılanan bireylerin aşılanmayanlara kıyasla advers olaylar yaşama olasılığının daha düşük olduğunu ve aşılanmış grupta daha düşük ölüm oranları olduğunu gösterdi.

 

Çalışmalar, COVID-19 aşılamanın miyokardit gibi kardiyak ilişkili bozuklukların artmış vakaları ile ilişkili olduğunu da belirtmiştir. Analiz, özellikle erkekler arasında kardiyak yan etki oranlarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Çalışma, aşı kararlarının bireysel hastaların tıbbi geçmişi ve risk faktörlerine göre uyarlanması gerektiğini vurguladı.

 

Çalışma, belirli veri setleri etrafında sınırlamalar ve tartışmalar olduğunu kabul etmekle birlikte, COVID-19 aşılamanın artmış tüm nedenlere bağlı ölümle ilişkili olmadığı sonucuna vardı. Ancak, özellikle erkekler arasında önemli bir kardiyak ilişkili ölüm artışını vurguladı. Ayrıca analizin, kendi kendine kontrol edilen vaka serisi çalışmalarına dayandığını ve bunların rastgele kontrollü deneyler veya kohort çalışmalarına göre daha düşük düzeyde kanıt olarak kabul edildiğini vurguladı. Aşı ile ilişkili ölüm riskini gerçekten değerlendirmek ve hangi aşı türleri ve rejimlerinin bu riskle ilişkili olabileceğini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.

 

Hazırlayan: Elif Özge İnan

(Marchand G, Masoud AT, Medi S. Risk of all-cause and cardiac-related mortality after vaccination against COVID-19: A meta-analysis of self-controlled case series studies. Hum Vaccin Immunother. 2023 Aug 1;19(2):2230828. doi: 10.1080/21645515.2023.2230828. PMID: 37534766; PMCID: PMC10402862.)

30-34 Haftalık Gestasyonda Prenatal İntravenöz Magnezyum ve Yavru Beyin Gelişim Sonuçları: MAGENTA Rastgele Kontrollü Klinik Denemesi

Bu makale, MAGENTA rastgele kontrollü klinik denemesinin sonuçlarını ele almakta ve 30 ile 34 hafta arasında gebelik yaşayan bireylere intravenöz magnezyum sülfat verilmesinin, 2 yaşındaki çocuklarında ölüm veya serebral palsi riskini azaltıp azaltmayacağını belirlemeyi amaçlamıştır. Deneme, 2012 Ocak ile 2018 Nisan arasında Avustralya ve Yeni Zelanda’da 24 hastanede gerçekleştirilmiştir.

 

Toplamda 1433 gebe birey katılmış ve 1679 bebek çalışmaya dahil edilmiştir. Başlıca sonuç, yani 2 yaş düzeltilmiş yaşta ölüm veya serebral palsinin bir arada görülme durumu, magnezyum sülfat alan grup ile plasebo grubu arasında anlamlı bir fark göstermemiştir. Çalışma, başlıca sonucun bileşenleri arasında da anlamlı farklar bulunmadığını ortaya koymuştur.

 

Magnezyum grubunda, doğum hastanesinde neonatlar arasında solunum sıkıntısı sendromu ve kronik akciğer hastalığı insidansı daha düşük bulunurken, magnezyum alan gebe bireylerde olumsuz olaylar daha olası görülmüştür. Ek olarak, çalışma magnezyum grubundaki gebe bireylerin daha az sezaryen doğum geçirdiğini, ancak plasebo grubuna kıyasla daha fazla büyük postpartum kanama yaşadığını gözlemlemiştir.

 

Sonuç olarak, 30 ile 34 hafta arasında gebelik yaşayan bireylere intravenöz magnezyum sülfat verilmesi, çocuklarında 2 yaşında serebral palsi olmadan hayatta kalma oranını artırmamıştır. Bununla birlikte, çalışmanın gruplar arasındaki küçük farkları tespit etme yeteneği, örneklem büyüklüğü ile sınırlı kalmıştır.

 

Hazırlayan: Oğuzalp Atalay

(Crowther CA, Ashwood P, Middleton PF, McPhee A, Tran T, Harding JE; MAGENTA Study Group. Prenatal Intravenous Magnesium at 30-34 Weeks’ Gestation and Neurodevelopmental Outcomes in Offspring: The MAGENTA Randomized Clinical Trial. JAMA. 2023 Aug 15;330(7):603-614. doi: 10.1001/jama.2023.12357. PMID: 37581672; PMCID: PMC10427942.)

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Olan Hastalarda Kuramsal Temelli Sigara Bırakma Müdahalelerinin Etkinliği: Bir Meta-Analiz

Bu meta-analiz, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalarda kuramsal çerçevelerle yönlendirilen sigara bırakma müdahalelerinin etkinliğine odaklanmıştır. Çalışmanın amacı, kuramsal çerçevelerle yönlendirilen müdahalelerin KOAH hastalarına sigarayı bırakmada etkili olup olamayacağını ve genel sağlık durumlarını iyileştirip iyileştiremeyeceğini belirlemektir.

 

Araştırmacılar, PRISMA kılavuzlarına uygun olarak sistematik bir inceleme ve meta-analiz gerçekleştirdi. Çeşitli veritabanlarında Nisan 20, 2023 tarihine kadar ilgili çalışmaları araştırdılar. Toplam 11 rastgele kontrollü deneme ve 3,830 hastayı içeren çalışma analize dahil edildi. Bu çalışmaların kalitesi önyargı açısından değerlendirildi ve meta-analiz yöntemleri kullanıldı.

 

Sonuçlar, kuramsal çerçevelerle yönlendirilen sigara bırakma müdahalelerinin KOAH hastaları üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu gösterdi. Bu müdahaleler, geleneksel bakım yöntemleri ile karşılaştırıldığında, sigara bırakma oranlarını iyileştirdi, yaşam kalitesini artırdı ve akciğer fonksiyonlarını geliştirdi. Bununla birlikte, müdahaleler hastaların nikotin bağımlılık seviyelerini önemli ölçüde etkilemedi.

 

Sonuç olarak, kuramsal çerçevelerle yönlendirilen sigara bırakma müdahalelerinin KOAH hastalarını sigara bırakmaya teşvik etmede etkili olduğu ve akciğer fonksiyonlarını ile yaşam kalitesini artırma potansiyeline sahip olduğu bulunmuştur. Bu, KOAH hastalarında sigara bırakma konusunda farmakolojik olmayan yaklaşımların potansiyelini vurgulamaktadır.

 

Hazırlayan: Oğuzalp Atalay

(Han M, Fu Y, Ji Q, Deng X, Fang X. The effectiveness of theory-based smoking cessation interventions in patients with chronic obstructive pulmonary disease: a meta-analysis. BMC Public Health. 2023 Aug 9;23(1):1510. doi: 10.1186/s12889-023-16441-w. PMID: 37559043; PMCID: PMC10410903.)

Aralıklı Açlık, Alkolik Olmayan Yağlı Karaciğer Hastalığında Hepatik Son Noktaları Iyileştirir: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz

Bu sistematik inceleme ve meta-analiz, alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) olan yetişkinlerde aralıklı açlığın (IF) antropometrik, biyokimyasal ve hepatik etkilerini değerlendirmiştir. İnceleme, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, bel-kalça oranı ve serum alanin transaminaz, aspartat aminotransferaz, hepatik steatoz ve hepatik sertliğin oruç müdahalesinin ardından önemli ölçüde iyileştiğini bulmuştur. Bununla birlikte, IF’nin NAFLD’li yetişkinlerde hepatik son noktaları iyileştirebileceğini ve kilo kaybını teşvik edebileceğini gösteren sınırlı kanıt vardır. Bu bulguları doğrulamak için daha uzun süreli ve daha büyük randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.

Hazırlayan: Ceren sert

(Lange M, Nadkarni D, Martin L, Newberry C, Kumar S, Kushner T. Intermittent fasting improves hepatic end points in nonalcoholic fatty liver disease: A systematic review and meta-analysis. Hepatol Commun. 2023 Aug 3;7(8):e0212. doi: 10.1097/HC9.0000000000000212. PMID: 37534936.)

Akupunkturun Migren Hastalarının Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz

Bu sistematik derleme ve meta-analiz, migren hastalarında akupunkturun ağrı ve duygudurum bozukluklarını yönetme üzerindeki etkisini araştırmıştır. Çalışmaya 1766 migren hastasını içeren on üç randomize kontrollü çalışma dahil edilmiştir. Sonuçlar, akupunkturun migren hastalarında stres ve depresyon semptomlarını (SAS) ve stres bozukluğu olan uykuyu (SDS) sahte akupunktur ve ilaç tedavisine kıyasla iyileştirdiğini göstermiştir. Ayrıca, ruh sağlığını (MH), yaşam kalitesini (VAS) ve ruhsal tatmini (MSQ) iyileştirmede sahte akupunktur ve ilaç tedavisine kıyasla daha fazla etkinlik göstermiştir. Çalışma, akupunkturun migren hastalarında anksiyete ve depresyonu etkili bir şekilde iyileştirebileceğini, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Hazırlayan: Ceren Sert

(Li Z, Feng J, Yin S, Chen X, Yang Q, Gao X, Che D, Zhou L, Yan H, Zhong Y, Zhu F. Effects of acupuncture on mental health of migraine patients: a systematic review and meta-analysis. BMC Complement Med Ther. 2023 Aug 4;23(1):278. doi: 10.1186/s12906-023-04103-8. PMID: 37542321; PMCID: PMC10401757.)

Romatoid Artrit Tanı Ve Prognozunda Romatoid Faktör İzotipleri: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz

Bu çalışmada romatoid faktör (RF) izotiplerinin romatoid artrit (RA) tanı ve prognozundaki rolü analiz edilmiştir. Sistematik bir literatür taraması ve 36 makalenin meta-analizi, tüm RF izotiplerinin lateks testi veya nefelometri ile test edilmesinin en yüksek duyarlılığı (%68,6) sağladığını bulmuştur. Bununla birlikte, IgA izotipinin belirlenmesi en yüksek özgüllüğü ve pozitif olabilirlik oranını (%91,4) sağlamaktadır. IgM izotipi de en yüksek tanısal OR’ye sahiptir (21,7, %95 CI 16,1 ila 29,3). RF izotipinin belirlenmesi tanısal doğruluğu artırır, ancak sınırlı ve heterojen veriler nedeniyle ilgili prognostik bilgi sağlamaz.

Hazırlayan: Elif Özge İnan

(Motta F, Bizzaro N, Giavarina D, Franceschini F, Infantino M, Palterer B, Sebastiani GD, Selmi C. Rheumatoid factor isotypes in rheumatoid arthritis diagnosis and prognosis: a systematic review and meta-analysis. RMD Open. 2023 Aug;9(3):e002817. doi: 10.1136/rmdopen-2022-002817. PMID: 37541740; PMCID: PMC10407415.)

Multipl Sklerozlu Erişkinlerde Farmakolojik Olmayan Müdahalelerin Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkilerinin Sistematik Bir İncelemesi Ve Meta-Analizi

Bu çalışma, Multipl Skleroz (MS) hastalarının yaşam kalitesini artırmak için ilaçsız müdahaleleri araştırıyor. 30 çalışmanın analizi, özellikle fiziksel aktivite ve denge egzersizlerini içeren müdahalelerin, yaşam kalitesinin hem fiziksel hem de zihinsel yönlerini ılımlı bir şekilde iyileştirebileceğini göstermektedir. Bu bulgular, MS hastalarının iyi oluşunu artırmada ilaçsız yaklaşımların potansiyelini vurgulamaktadır.

Hazırlayan: Şevval Kurnaz

(Gitman V, Moss K, Hodgson D. A systematic review and meta-analysis of the effects of non-pharmacological interventions on quality of life in adults with multiple sclerosis. Eur J Med Res. 2023 Aug 22;28(1):294. doi: 10.1186/s40001-023-01185-5. PMID: 37608400.)

DEHB Tedavisinde Bilişsel Eğitim İle Birlikte Transkraniyal Rastgele Gürültü Stimülasyonu: Randomize, Sham Kontrollü Bir Klinik Çalışma

DEHB’li 23 ilaçsız çocuğu içeren bir çalışmada, bilişsel eğitim (BT) ile birlikte yüksek frekanslı transkraniyal rastgele gürültü stimülasyonunun (tRNS) semptomları ve nöral salınımları önemli ölçüde iyileştirebileceği bulunmuştur. Çalışma, tRNS + BT’nin önemli klinik iyileşmelere, ebeveyn tarafından bildirilen DEHB derecelendirme ölçeği puanlarında azalmaya ve dinlenme durumu EEG periyodik beta bant genişliğinde azalmaya yol açtığını bulmuştur. Deney grubu ayrıca kontrol grubuna kıyasla daha uzun uyku başlangıç latansları ve daha uzun uyanma süreleri göstermiştir. Yürütücü işlevlerde veya bildirilen advers olaylarda anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sonuçlar, tRNS + CT’nin DEHB semptomları ve beta aktivitesi üzerinde kalıcı bir klinik etkiye sahip olduğunu ve pediatrik DEHB’de yeni bir müdahale için bir ön yön sağladığını göstermektedir.

Hazırlayan: Ceren Sert

(Ornella DK, Noam M, Shachar H, Itai B, Roi CK, Mor N. Transcranial random noise stimulation combined with cognitive training for treating ADHD: a randomized, sham-controlled clinical trial. Transl Psychiatry. 2023 Aug 2;13(1):271. doi: 10.1038/s41398-023-02547-7. PMID: 37528107; PMCID: PMC10394047.)

Erişkinlerde Akut Bipolar Depresyon İçin Farmakolojik Müdahalelerin Karşılaştırmalı Etkinliği Ve Tolere Edilebilirliği: Sistematik Bir İnceleme Ve Ağ Meta-Analizi

Bu çalışma, akut bipolar depresyon için çeşitli ilaçların etkililiğini ele almıştır. 101 çalışma üzerinde 20.000’den fazla katılımcının verilerini analiz ederek, araştırmacılar olanzapin artı fluvoksetin, ketiapin, olanzapin, lurasidon, lumateperon, kariprazin ve lamotrijin’in depresif belirtileri azaltmada plaseboya göre daha etkili olduğunu bulmuşlardır. Antidepresanlar etkili olsa da, antipsikotiklere kıyasla manik değişim riski daha yüksekti. Bu bulgular, kanıta dayalı bakım ve uluslararası tedavi yönergelerinin geliştirilmesi için değerli bilgiler sunmaktadır.

Hazırlayan: Şevval Kurnaz

(Yildiz A, Siafis S, Mavridis D, Vieta E, Leucht S. Comparative efficacy and tolerability of pharmacological interventions for acute bipolar depression in adults: a systematic review and network meta-analysis. Lancet Psychiatry. 2023 Sep;10(9):693-705. doi: 10.1016/S2215-0366(23)00199-2. PMID: 37595997.)

Hasta-Merkezli Öğretimin, Tıp Öğrencilerinin Zihinsel Rahatsızlığı Olan Bireylere Yönelik Damgalama Algısına Etkisi

Bu çalışma, hasta-merkezli öğretimin tıp öğrencilerinin zihinsel rahatsızlıklara sahip bireylere yönelik tutumları üzerindeki etkisini araştırdı. Zihinsel rahatsızlıklara sahip hastalarla denetimli temasın tıp öğrencileri arasında stigma azaltıp azaltamayacağını incelediler. Araştırma, 2019/20 kış döneminde dördüncü sınıf tıp öğrencilerini içeriyordu. Bir grup psikosomatik tıp kursuna katıldı (müdahale grubu), diğer grup ise somatik konulara odaklandı (kontrol grubu). Stigmatizasyon düzeyleri, hafta öncesi ve sonrasında MICA-4 ölçeği kullanılarak ölçüldü. Ayrıca yaş, cinsiyet, zihinsel rahatsızlığı deneyimleme, psikiyatri/psikosomatiklere ilgi ve özsaygıyla ilgili ek veriler toplandı.

 

Sonuçlar, müdahale grubundaki tıp öğrencilerinin psikiyatrik hastalarla doğrudan etkileşim ve yansıtıcı deneyimlere sahip olmalarının, stigmatizasyonda kontrol grubuna göre önemli bir azalmaya yol açtığını gösterdi (p=.019, η2p=.04). Kadın olma, daha önce zihinsel rahatsızlığı deneyimleme ve psikiyatri/psikosomatiklere ilgi gösterme gibi faktörler, daha düşük stigmatizasyon düzeyleri ile ilişkilendirildi. Bunun tersine, başlangıçta erkeklerde ve düşük özsaygıya sahip olanlarda stigmatizasyon daha yüksekti. Çalışma, bu faktörlerin stigmatizasyon azalımını etkilemediğini buldu.

 

Sonuç olarak, çalışma, zihinsel rahatsızlığa sahip hastalarla doğrudan temas ve yansıtıcı deneyimler içeren pratik klinik eğitimin, tıp öğrencileri arasında stigma azaltmada etkili olduğunu vurguluyor. Bu, hasta etkileşimlerinin tıp eğitimine dahil edilmesinin önemini ortaya koyuyor.

 

Hazırlayan: Oğuzalp Atalay

(Hopp A, Dechering S, Wilm S, Pressentin M, Müller T, Richter P, Schäfer R, Franz M, Karger A. The influence of patient-centered teaching on medical students’ stigmatization of the mentally ill. GMS J Med Educ. 2023 Jun 15;40(4):Doc46. doi: 10.3205/zma001628. PMID: 37560049; PMCID: PMC10407581.)