"Sekans" / 4.Sayfa

Erkekler Arasında Genital İnsan Papillomavirüs (HPV) Yaygınlığının Küresel ve Bölgesel Tahminleri: Bir Sistematik İnceleme ve Meta-Analiz

Bu sistematik inceleme ve meta-analiz, erkekler arasında genital insan papillomavirüs (HPV) enfeksiyonunun küresel ve bölgesel yaygınlığını belirlemeyi amaçlamıştır. Analiz, 1 Ocak 1995 ile 1 Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen 65 çalışmanın verilerini içermekte olup toplam 44,769 erkeği kapsamıştır. Erkekler arasında genital HPV enfeksiyonunun küresel ortalama yaygınlığı, herhangi bir HPV için %31 ve yüksek riskli HPV (HR-HPV) için %21 olarak belirlenmiştir. En yaygın HPV tipleri HPV-16 (%5) ve HPV-6 (%4) olarak saptanmıştır.

 

Analiz, HPV yaygınlığının özellikle genç erkekler arasında yüksek olduğunu ve yetişkinlik döneminde de yüksek seviyelerde kaldığını göstermiştir. Bu durum, yaşa bakılmaksızın cinsel olarak aktif erkeklerin HPV ile ilişkili sağlık sorunlarına karşı risk altında olduğunu ve HPV enfeksiyonunun yayılmasında bir rezervuar görevi gördüğünü göstermektedir. Kadınlarda olduğu gibi, erkekler arasında da en yaygın onkogenik HPV türü HPV-16 olmuştur.

 

Çalışma, HPV aşısının önemini vurgulayarak, hem kızlar hem de erkekler için HPV aşılarının kullanıma sunulmasının belirli HPV genotiplerinin yaygınlığını ve ilişkili hastalıkları azaltma konusunda olumlu etkiler yarattığını belirtmiştir. 2022 yılına kadar 45 ülke erkek çocuklarına HPV aşısı sunmaktaydı ve cinsiyet-nötr aşılama sayesinde hedeflenen HPV tiplerinin dolaşımdan çıkarılması beklenmektedir.

 

Erkekler arasındaki HPV yaygınlığı bölgeye göre değişmektedir ve Doğu ve Güneydoğu Asya, en düşük yaygınlık oranlarına sahiptir. Çalışma, sınırlı veri bulunan bölgelerde HPV yaygınlığı anketlerinin genişletilmesinin gerekliliğine vurgu yapmış ve HPV aşısının ergen erkekler için milli aşı takvimine dahil edilmesinin potansiyel faydalarını ortaya koymuştur.

 

Analiz, sınırlamaları da kabul ederek, dünyanın bazı bölgelerinde HPV verilerinin kısıtlı olmasının ve tahminlerin kadınlarda HPV aşısının erkeklerdeki yaygınlığı üzerindeki etkisini tam olarak yansıtmamasının altını çizmiştir. Bununla birlikte, çalışma, erkekler arasında genital HPV enfeksiyonunun yaygınlığı konusunda değerli bilgiler sunmaktadır ve HPV ile ilişkili enfeksiyonları önleme ve izleme çabalarının devam etmesinin önemini vurgulamaktadır.

 

Hazırlayan: Oğuzalp Atalay

(Bruni L, Albero G, Rowley J, Alemany L, Arbyn M, Giuliano AR, Markowitz LE, Broutet N, Taylor M. Global and regional estimates of genital human papillomavirus prevalence among men: a systematic review and meta-analysis. Lancet Glob Health. 2023 Sep;11(9):e1345-e1362. doi: 10.1016/S2214-109X(23)00305-4. PMID: 37591583; PMCID: PMC10447222.)

Yorucu Aerobik Egzersiz Sonrası Kısa Süreli D Vitamininin Antioksidan Kapasite Üzerine Etkisi

Çalışma, Yorucu Aerobik Egzersiz (EAE) seansının ardından kısa süreli D Vitamini takviyesinin inaktif erkeklerde antioksidan kapasite üzerindeki etkisini incelemiştir. Katılımcılar deney ve kontrol gruplarına ayrılmış, deney grubuna altı hafta boyunca günde 2.000 IU D Vitamini, kontrol grubuna ise plasebo verilmiştir. Sonuçlar, EAE’nin antioksidan kapasiteyi ve Vit D’yi artırdığını, deney grubunun süperoksit dismutaz, glutatyon peroksidaz, katalaz, peroksidaz ve Vit D’yi önemli ölçüde artırdığını göstermiştir. Çalışma, oksidatif hasarı önlemek için EAE’ye katılan sporcu olmayan erkekler için kısa süreli D Vitamini takviyesinin faydalı olabileceği sonucuna varmıştır.

Hazırlayan: Ceren Sert

(Mastali VP, Hoseini R, Azizi M. The effect of short-term vitamin D on the antioxidant capacity following exhaustive aerobic exercise. Afr Health Sci. 2023 Mar;23(1):584-591. doi: 10.4314/ahs.v23i1.61. PMID: 37545926; PMCID: PMC10398448.)

Süper Güçlendirici İle İlişkili Yeni Bir Gen İmzası Meme Kanserinde Prognozu Ve İmmün Mikroçevreyi Öngörüyor

Çalışma, meme kanseri sağkalımını ve bağışıklık mikroçevresini tahmin etmek için süper güçlendirici ilişkili genleri (SERG’ler) kullanarak bir prognostik imza geliştirdi. Çalışmaya 1069 hasta ve Kanser Genom Atlası’ndan RNA dizileme verileri dahil edilmiştir. Prognostik değer test setinde doğrulanmıştır. Model, potansiyel fonksiyon zenginleşmesini ve tümör immün infiltrasyonunu tanımlamıştır. In vitro deneyler ZIC2 geninin biyolojik işlevlerini araştırmıştır. Çalışma, tümörle ilişkili patolojik süreçlerin yüksek riskli gruplarda zenginleştirildiğini ve yeni SERG imzasının meme kanseri prognozunu tahmin edebileceğini ve potansiyel terapötik hedefler olarak hizmet edebileceğini buldu.

Hazırlayan: Elif Özge İnan

(Wu Q, Tao X, Luo Y, Zheng S, Lin N, Xie X. A novel super-enhancer-related gene signature predicts prognosis and immune microenvironment for breast cancer. BMC Cancer. 2023 Aug 18;23(1):776. doi: 10.1186/s12885-023-11241-2. PMID: 37596527; PMCID: PMC10439574.)

Serum Adipokin Düzeyleri İle Senil Osteoporoz Arasındaki İlişki: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz

Elde edilen bu meta-analiz, kan adipokin (leptin, adiponektin ve kemerin) seviyeleri ile yaşlılık dönemi osteoporozu (SOP) arasındaki ilişkiyi incelemiştir. 11 ilgili çalışmayı analiz ederek, SOP olan bireylerin normal kemik yoğunluğuna sahip sağlıklı yaşlı bireylere göre daha düşük leptin seviyelerine, daha yüksek kemerin seviyelerine ve adiponektin seviyelerinde anlamlı bir fark olmadığını bulmuştur. Leptin seviyeleri daha iyi kemik yoğunluğu ile ilişkilendirilirken, kemerin seviyeleri daha düşük kemik yoğunluğu ile ilişkilendirilmiştir. Leptin ve adiponektin seviyeleri vücut kitle indeksi (VKİ) ile pozitif olarak ilişkilendirilmiştir. Bu, düşük leptin ve yüksek kemerin seviyelerinin yaşlı bireylerde SOP riskine katkıda bulunabileceğini, aynı zamanda düşük leptin ve adiponektin seviyelerinin düşük VKİ ile ilişkili olabileceğini göstermektedir.

Hazırlayan: Şevval Kurnaz

(Wang J, Liu S, Zhao Y, Naqvi SSZH, Duan R. The association between serum adipokines levels with senile osteoporosis: a systematic review and meta-analysis. Front Endocrinol (Lausanne). 2023 Jul 27;14:1193181. doi: 10.3389/fendo.2023.1193181. PMID: 37576959; PMCID: PMC10415163.)

Aşırı Kilolu Erişkinlerde Fiziksel Aktivite Müdahalelerine Yanıt Olarak Yeme Davranışlarının Kilo Değişimindeki Değişkenlikle İlişkisi

Bu çalışma, insanların farklı egzersiz programlarına verdikleri tepkilerde kilo değişikliklerinin nasıl olduğuna bakmıştır. Katılımcılar farklı egzersiz programlarını 6 ay boyunca denediler ve kilo kaybı, kilo sabitliği veya kilo artışına göre gruplandılar. Çalışma, egzersizin türünün kilo değişikliğini pek etkilemediğini, ancak kilo kaybedenlerin daha az açlık hissettiğini ve yemek yeme davranışını daha iyi kontrol ettiğini gösterdi. Bu sonuçlar, egzersizin farklı insanlarda farklı şekillerde kilo üzerinde nasıl etkiler yarattığını anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Hazırlayan: Şevval Kurnaz

(Jakicic JM, Rogers RJ. Association of Eating Behaviors with Variability in Weight Change in Response to Physical Activity Interventions in Adults with Overweight. Nutrients. 2023 Aug 4;15(15):3452. doi: 10.3390/nu15153452. PMID: 37571388; PMCID: PMC10420991.)

Çocukluk Döneminde Beyin Demir Dinamikleri Ve Kan-Beyin Bariyeri İşlevi Arasındaki İlişki: Nicel Bir Manyetik Rezonans Görüntüleme Çalışması

Kombine kantitatif manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve kantitatif duyarlılık haritalama (QSM) kullanılarak yapılan bir çalışma, çocukluk döneminde beyin demir dinamikleri ile BBB işlevi arasında bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Çalışmaya Ocak 2020 ve Ocak 2021 tarihleri arasında beyin MRG’si çekilen 2-180 aylık 78 çocuk katıldı. Sonuçlar, ilk iki yıl boyunca beyinde hızlı manyetik duyarlılık ilerlemesi olduğunu ve dağılım programının sigmoidal eğri modeline uyduğunu gösterdi. Çalışma, kan-beyin bariyerinin normal beyin gelişimi sırasında beyin demir homeostazında çok önemli bir rol oynadığı sonucuna varmıştır.

Hazırlayan: Ceren Sert

(Uchida Y, Kan H, Furukawa G, Onda K, Sakurai K, Takada K, Matsukawa N, Oishi K. Relationship between brain iron dynamics and blood-brain barrier function during childhood: a quantitative magnetic resonance imaging study. Fluids Barriers CNS. 2023 Aug 17;20(1):60. doi: 10.1186/s12987-023-00464-x. PMID: 37592310; PMCID: PMC10433620.)

Ülseratif Kolitli Hastalarda Ankilozan Spondilit Gelişimi: Sistematik Bir Meta-Analiz

Bu çalışma, takip sırasında ÜK hastaları arasında Ankilozan Spondilit (AS) prevalansını araştırmaktadır. 98704 ÜK hastasını içeren 17 çalışma dahil edilmiş ve 700’ünde takip sırasında AS gelişmiştir. İnsan lökosit antijeni B27 (HLA-B27) pozitifliği ÜK hastalarında AS hastalarına göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. AS insidansı takip süresi uzadıkça artmıştır. ÜK hastalarının gelecekte AS geliştirme olasılığı daha yüksektir ve HLA-B27 pozitif olan İBH hastaları daha yüksek AS riski altındadır

Hazırlayan: Elif Özge İnan

(Lin A, Tan Y, Chen J, Liu X, Wu J. Development of ankylosing spondylitis in patients with ulcerative colitis: A systematic meta-analysis. PLoS One. 2023 Aug 1;18(8):e0289021. doi: 10.1371/journal.pone.0289021. PMID: 37527250; PMCID: PMC10393153.)

Kalp Yetmezliği Olan Hastalarda Yüksek Yoğunluklu İnterval Antrenman İle Orta Yoğunluklu Sürekli Antrenmanın Egzersiz Kapasitesi Ve Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkileri: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz

Kalp yetmezliği olan 661 hastayı kapsayan 16 çalışmanın meta-analizi, yüksek yoğunluklu aralıklı antrenmanın (HIIT) zirve oksijen tüketimini (Peak VO2) iyileştirmede orta yoğunluklu sürekli antrenmandan (MICT) daha üstün olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada ayrıca HIIT’in kısa ve orta TET sürelerinde üstün olduğu, ancak TET süresinin artmasıyla bu üstünlüğün azaldığı bulunmuştur. HIIT ile MICT arasındaki TET “paradoksu”, zaman içinde hedef egzersiz yoğunluğuna zayıf bağlılıktan kaynaklanıyor olabilir. Bulgular, HIIT’in Tepe VO2’yi iyileştirmedeki üstünlüğünün kısa ila orta TET süresinde ortaya çıktığını, ancak TET’in artmasıyla azaldığını göstermektedir.

Hazırlayan: Elif Özge İnan

(Gu S, Du X, Wang D, Yu Y, Guo S. Effects of high intensity interval training versus moderate intensity continuous training on exercise capacity and quality of life in patients with heart failure: A systematic review and meta-analysis. PLoS One. 2023 Aug 17;18(8):e0290362. doi: 10.1371/journal.pone.0290362. PMID: 37590312; PMCID: PMC10434865.)

RACK1'in Kanser Hastaları İçin Prognostik Ve Klinikopatolojik Rolü: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz

Bu çalışma, kanser hastalarının klinik-patolojik özellikleri ve prognozu ile ilişkili olan Aktive C Kinaz Receptorü 1 (RACK1) ifadesinin rolünü incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmacılar ilgili çalışmaları çeşitli veritabanlarından toplamış ve verileri istatistiksel yöntemlerle analiz etmiştir. 22 çalışmanın sonuçlarına göre, yüksek RACK1 ifadesi kanser hastalarının genel sağkalımını ve hastalıksız sağkalımını olumsuz etkilemiştir. Ayrıca, artmış RACK1 ifadesi tümörlerin lenfatik invazyonu ve ileri evre aşamaları ile ilişkilendirilmiştir. Bu bulgular, RACK1’in kanser hastalarında kötü prognoz ve olumsuz klinik-patolojik özelliklerin bir belirteci olarak hizmet edebileceğini önermektedir, ancak daha fazla araştırma doğrulama için gereklidir.

Hazırlayan: Şevval Kurnaz

(Wang Q, Jiang S, Wu Y, Zhang Y, Huang M, Qiu Y, Luo X. Prognostic and clinicopathological role of RACK1 for cancer patients: a systematic review and meta-analysis. PeerJ. 2023 Aug 14;11:e15873. doi: 10.7717/peerj.15873. PMID: 37601269; PMCID: PMC10434108.)

Tip 1 Diyabetli Çocuklarda Eş Zamanlı Direnç-Aerobik Eğitimin Enflamatuar Faktörler Ve Büyüme Hormonları Üzerine Etkisi: Randomize Kontrollü Klinik Çalışma

Çalışmanın amacı, tip 1 diabetes mellituslu (T1DM) çocuklarda eşzamanlı direnç-aerobik eğitimin inflamatuar faktörler ve kan glukoz homeostazı ile ilgili hormonlar üzerindeki etkisini değerlendirmektir. 40 çocuk rastgele bir deney veya kontrol grubuna atanmıştır. 16 haftalık eğitim programı açlık kan şekeri indeksini ve glikozile hemoglobini önemli ölçüde azaltmıştır. Büyüme hormonu seviyeleri deney grubunda önemli ölçüde artmış, ancak insülin benzeri büyüme faktörü-1’de önemli bir fark kaydedilmemiştir. Egzersiz eğitiminin etkinliğini belirlemek için daha fazla klinik çalışma yapılması önerilmektedir.

Hazırlayan: Ceren Sert

(Nazari M, Shabani R, Hassanzadeh-Rad A, Esfandiari MA, Dalili S. Effect of concurrent resistance-aerobic training on inflammatory factors and growth hormones in children with type 1 diabetes: a randomized controlled clinical trial. Trials. 2023 Aug 12;24(1):519. doi: 10.1186/s13063-023-07553-0. PMID: 37568220; PMCID: PMC10422817.)