"Sekans" / 3.Sayfa
Erkek Androgenetik Alopeside Saç Yeniden Büyümesi Için Yağ Dokusundan Elde Edilen Kök Hücre Kondisyonlu Ortamın Ve Minoksidil Kombinasyonu: Randomize, Çift Kör Klinik Deneme
Makale, ADSC-CM adı verilen bir maddeyi intradermal olarak uygulamanın, androgenetik alopesi (AGA) olan bireylerde saç rejenerasyonunu uyarıp uyarlamayacağını araştırmayı amaçlayan bir çalışmayı ele almaktadır. Çalışma, ortalama yaşları 36.78 olan 37 erkek katılımcıyı içermekteydi. AGA, genellikle erkekleri etkileyen ve saç kaybıyla karakterize olan bir durumdur, bu da görünümü ve zihinsel iyi oluşu etkileyebilir.
Bu makale, AGA için mevcut tedavilerin genellikle saç büyümesi üzerinde kalıcı etkilerden yoksun olduğunu ve daha etkili çözümlere olan talebin yüksek olduğunu belirtmektedir. Çalışma, otojen trombosit zengini plazma (A-PRP) ve yağ dokusundan elde edilen mezenkimal kök hücrelerin (AD-MSCs) potansiyel tedaviler olarak kullanımını araştırmaktadır. A-PRP’nin belirli hücrelerin yaşam süresini uzatarak saç büyümesini teşvik ettiğine, AD-MSC’lerin ise çeşitli mekanizmalar aracılığıyla saç gelişimini desteklediğine inanılmaktadır.
Daha önceki çalışmalar, A-PRP ve ADSC-CM tedavilerinin olumlu sonuçlar verdiğini göstermiştir. Bu çalışmada, yazarlar ADSC-CM’yi AGA için standart tedavi olan minoksidil ile birleştirmişler ve çeşitli saç parametrelerinde iyileşmeler gözlemlemişlerdir. Çalışma, saç parametrelerini nesnel olarak ölçmek için invaziv olmayan bir cihaz kullanmış ve saç yoğunluğunda, kalınlığında ve diğer yönlerde iyileşmeler saptamıştır. Hem yoğunlaştırılmış hem de yoğunlaştırılmamış ADSC-CM tedavileri olumlu sonuçlar vermiş, hatta kafa derisinin plasebo tarafında bile iyileşmeler gözlemlenmiştir.
Yazarlar, intradermal enjeksiyonlar tarafından oluşturulan mikrolezyonların saç büyümesini teşvik edebileceğini öne sürmekte, aynı zamanda ADSC-CM’nin plasebo tedavi edilen kafa derisinin tarafına yayılabileceğini hipotez olarak sunarak orada gözlemlenen iyileşmeleri açıklamaktadır. Çalışma, kısa süreli ve nispeten küçük örneklem büyüklüğü gibi sınırlamalarını kabul etmektedir.
Sonuç olarak, çalışma, ADSC-CM’nin minoksidil ile birleştirilmesinin AGA olan bireylerde çeşitli saç parametrelerinde iyileşmelere neden olduğunu bulmuştur. Yazarlar, ADSC-CM’nin doğrudan kafa derisine uygulanmasının saç büyümesi için umut vaat ettiğine inanmaktadır, ancak etkilerini ve mekanizmalarını doğrulamak için daha büyük popülasyonlar ve daha uzun süreli araştırmaların gerektiğini önermektedirler.
Hazırlayan: Şevval Kurnaz
Bu çalışma, sedef hastalığı ile D vitamini seviyeleri ve kemik sağlığı arasındaki ilişkiyi inceledi. Çevrimiçi veri tabanlarında araştırma yapıldı ve sedef hastalarının genellikle diğer kişilere göre daha düşük D vitamini seviyelerine sahip olduğu bulundu. Ayrıca, D vitamini takviyelerinin sedef semptomları üzerindeki etkilerini incelediler, ancak bunun semptomlarda önemli bir iyileşmeye yol açmadığını buldular. Kısacası, sedef hastalarının D vitamini seviyeleri düşük olabilir, ancak D vitamini takviyeleri semptomlarda büyük ölçüde yardımcı olmayabilir.
Hazırlayan: Şevval Kurnaz
Elde edilen bulgular, üzüm tüketiminin oksidatif strese karşı koruyucu etkisini desteklemektedir. Üzüm veya plasebo içecekleri sağlıklı bireylere yüksek yağlı bir öğünle sabah veya akşam verildi. Sonuçlar, üzüm tüketiminin sabahları daha fazla oksidatif stres koruması sağladığını göstermiştir. Üzüm tüketimi, idrarda belirli bileşiklerin daha yüksek seviyelerine yol açmıştır, ancak bunların oksidatif stres azalması ile doğrudan ilişkili olmadığı görülmüştür. Çalışma, üzüm tüketiminin sabahları oksidatif stres karşı daha iyi koruma sağlayabileceğini önermektedir.
Hazırlayan: Şevval Kurnaz
Subtalamik Çekirdeğin Derin Beyin Stimülasyonu, Parkinson Hastalığı Hastalarında Uykuyu İyileştirir: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz
Bu çalışma, Parkinson hastalığındaki uyku kalitesini nasıl etkilediğini inceledi. Belirli bir beyin bölgesine (subtalamic nucleus) derin beyin stimülasyonunun (DBS) etkisini araştırdı. 154 hasta içeren 6 çalışmayı incelediler. Sonuçlar, DBS’nin bu hastalarda uyku kalitesini, motor fonksiyonu iyileştirdiğini ve ilaç kullanımını azalttığını gösterdi.
Hazırlayan: Şevval Kurnaz
Doğum Öncesi Ve Çocukluk Çağında Per-/Polifloroalkil Maddelere (PFAS) Maruz Kalma Ve Bunun Çocukluk Çağında Aşırı Kilo Ve/Veya Obezite İle İlişkisi: Meta-Analizlerle Sistematik Bir İnceleme
Bu çalışmanın amacı per-/polifloroalkil maddelere (PFAS) doğum öncesi veya çocukluk çağında maruz kalma ile çocukluk çağında aşırı kilo/obezite arasındaki ilişkiyi incelemektir. PubMed ve Embase veri tabanları kullanılarak, çocuklarda vücut kitle indeksi (BMI), bel çevresi (WC) veya yağ kütlesini değerlendiren çalışmalara odaklanan sistematik bir inceleme yapılmıştır. Sonuçlar, prenatal PFNA ile BMI, 3 yaş üstü çocuklarda PFOA ile BMI ve PFNA ile WC arasında pozitif ilişkiler ile çelişkili ilişkiler göstermiştir. Prenatal PFOS ile 3 yaş altı çocuklarda BMI ve PFHxS ile aşırı kilo riski arasında negatif ilişkiler bulunmuştur. Çalışma, heterojenliğin yüksek olmasına rağmen, birleştirilmiş kanıtların bazı PFAS’lara doğum öncesi maruziyet ile çocukluk çağı BMI/WC arasında olası pozitif ilişkilere ve PFAS’lara çocukluk çağı maruziyeti ile çocukluk çağı BMI arasında daha güçlü negatif ilişkilere işaret ettiği sonucuna varmıştır.
Hazırlayan: Elif Özge İnan
Kırmızı ve İşlenmiş Et Alımı ile Mortaliteye İlişkin Fiziksel Aktivite Arasındaki Denge Nasıl Korunur: Bir Doz-Yanıt Meta-Analizi
Bu çalışma, kırmızı ve işlenmiş et tüketimi, fiziksel aktivite ve ölüm riski arasındaki ilişkiyi, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser de dahil olmak üzere, incelemektedir. Araştırma, daha yüksek kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin artan ölüm riski ile ilişkilendirildiğini, aynı zamanda yürüme ve kas güçlendirme gibi artan fiziksel aktivitenin ise azalan ölüm riskiyle ilişkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, riski %20 azaltmak, günlük 4100 adım veya haftada 39.5 dakika kas güçlendirme aktivitesi gibi değerlere eşdeğerdir. Çalışma, et tüketimini kontrol etmeyi ve özellikle işlenmiş et tüketimini sınırlamayı, daha iyi bir sağlık için yürüyüş ve ılımlı kas güçlendirme egzersizlerini önceliklendirmeyi önermektedir.
Hazırlayan: Şevval Kurnaz
Sekiz Haftalık C Vitamini Takviyesi, Tip 2 Diyabetli Hastalarda Serum Leptin Ve C-Reaktif Protein (CRP) Arasındaki Kaybolan Korelasyonu Geri Kazandırır; Randomize, Çift Kör, Paralel Gruplu, Plasebo Kontrollü Bir Klinik Çalışma
Bu çalışma, bir antioksidan olarak C vitamininin tip 2 diyabetli hastalarda serum C-reaktif protein (CRP) ve leptin seviyeleri arasındaki korelasyon üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Araştırmacılar uzun süredir T2DM hastası olan 70 hastayı rastgele bir şekilde çalışmaya almış ve bu hastaları iki gruba ayırmıştır: biri sekiz hafta boyunca 500 mg/gün C vitamini alırken diğeri plasebo almıştır. Sekiz hafta sonra, C vitamini grubu leptin seviyelerinde önemli bir artış gösterirken, plasebo grubu göstermemiştir. Açlık plazma glukozu, HbA1c, kreatinin, ürik asit, üre, kolesterol, HDL, LDL, TG, AST, ALT, insülin ve CRP gibi diğer belirteçler önemli ölçüde değişmedi. Çalışma, C vitamininin tip 2 diyabet hastalarında CRP-leptin korelasyonunu düzeltebileceği ve serum leptin seviyelerini artırabileceği sonucuna varmaktadır.
Hazırlayan: Ceren Sert
Bu çalışma, cihazlardan gelen elektromanyetik radyasyonun gebelik sonuçlarını nasıl etkileyebileceğine baktı. Farklı kaynaklardan veri topladılar ve bu alanlara yakın olmanın düşük doğum ağırlığı gibi sorunları anlamlı bir şekilde artırmadığını buldular. Ancak düşük doğum ağırlığı gibi faktörler üzerindeki etkileri anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Hazırlayan: Şevval Kurnaz
Özofagus Kanserli Hastalarda Proton Tedavisi ve Foton Terapisinde Etkinlik ve Güvenlik: Bir Meta-Analiz
Bu çalışma, yemek borusu kanserinin tedavisinde proton tedavisinin ve foton tedavisinin etkinliğini ve güvenliğini karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Araştırmacılar, Mart 2023’e kadar yayınlanmış ilgili çalışmaları analiz etmek için çeşitli veritabanlarında sistemik bir inceleme yaptılar. Tedavi sonuçları, dozimetri, prognoz ve yan etkiler gibi faktörleri incelediler. Toplamda 45 çalışma analize dahil edildi. Proton tedavisi, kritik organlara verilen dozları azaltma ve yan etkileri azaltma konusunda foton tedavisine göre avantajlar gösterdi. Proton tedavisi aynı zamanda daha iyi sağkalım oranlarına sahipti. Bununla birlikte, araştırmacılar bu bulguların dikkatli bir şekilde yorumlanması gerektiğini ve bu bulguların gelecekte randomize klinik deneylerle daha fazla doğrulanması gerektiğini öneriyorlar.
Hazırlayan: Şevval Kurnaz
Multipl Sklerozlu Kişilerde El Becerisi Eğitimi Için sEMG Kontrollü Önkol Bilekliği Ve Ciddi Oyun Tabanlı Rehabilitasyon: Randomize Kontrollü Bir Çalışma
Çalışma, MYO Armband® yakalama sensörü için geliştirilen ciddi oyunların multipl skleroz (MS) hastalarında önkol ve bilek hareketliliğini, UL(üst uvuz) kas gücünü, el becerisini, yorgunluğu, işlevselliği, yaşam kalitesini, memnuniyeti, yan etkileri ve uyumu iyileştirmedeki etkinliğini değerlendirmiştir. Çift kör, randomize kontrollü bir çalışma yürütülmüş ve katılımcılar iki gruba ayrılmıştır: ciddi oyunlara ve geleneksel rehabilitasyona dayalı tedavi alan bir deney grubu ve aynı tedaviyi alan bir kontrol grubu. Sonuçlar, MS hastalarında aktif bilek hareket açıklığı ve el kavrama gücünde önemli gelişmeler olduğunu, yüksek memnuniyet, minimum yan etki, düşük iş yükü ve mükemmel uyum sağlandığını göstermiştir.
Hazırlayan: Elif Özge İnan